tim cahill 1. nesil yazar

(bkz: jahrein)

hayatta bu kadar dövmek istediğim başka biri yok herhalde. boş fikirler, manipülasyon, toplumu ve özellikle de gençleri nefretle besleme gibi suçlarından ötürü öfke doluyum kendisine. zorlu da olsa teke tekte alabileceğimi düşünüyorum.

social justice warrior dedikleri zımbırtı. herhangi bir haksızlığa karşı ses çıkaran grupların içinden en marjinal örnekleri alıp hareketi değersizleştirme çabasına giren dangalakların gece gündüz üzerinde tepinerek eğlendiği bir terim.

ülkenin başka bir gündemi yokmuş gibi gece gündüz milleti sjw diye etiketlemeye bayılır bu tipler. ağzı açlıktan kokan bir milletin önüne marjinal bir vegan/feminist/çevreci vb. bir tipi atıp eğlenmeye çalışmak kadar cahilce bir hareket olamaz. hayatında hiçbir kimseye sesini çıkaramayan bu tipler, devlete/polise/iktidara ve kendi kimliğini yok sayan egemen güçlere ses edebiliyor ve bunu korkusuzca yapabiliyor diye bu marjinal tiplere hem öfke hem de kıskançlık beslemektedir zannımca.

yaklaşık 20 yıldır ekşide yazarım ve türkiyenin en cahil platformu olduğu konusunda herkesle iddiaya girebilirim. cahil sözlük kendini ne kadar zorlarsa zorlasın ekşideki cehaletin yanına bile yaklaşamaz. tam bir bataklık amk sözlüğü

(bkz: siktin formatı eyledin viran)

99 yılında turkishmusic.org'ta yaşanan sezen aksu kavgasından sonra gördüğüm en fantastik tartışmaya sebep olan başlık. cehaletin dehlizlerinde kayboldum sayenizde yoldaşlar. emeğinize sağlık.

ilgili tartışmanın linkini de bırakayım okumak isteyenler için: https://drive.google.com/...urcekey=0-xp4NafbIrb62FiNP3kkpUw

üst menüde "çad" diye bir buton olmalı. basıldığı zaman ya en beğenilen entrylerden birini getirmeli ya da sadece çad ile ilgili açılmış başlıklar gelmeli. sözlük yönetiminin çad'a gereken önemi vermesi gerekir. çad kırmızı çizgimizdir.

evet. yıllarca bize edebiyatın ve sanatın aslında bilimsel gelişmelere yön verdiği falan anlatıldı. biliyorum yazacaklarım hoşunuza gitmeyecek fakat edebiyat (özellikle de şiir) tam anlamıyla insanları teorik kitaplardan uzak tutmaya yarayan en güçlü silahtır. içinde okuma aşkı olan, kitap sevdalısı yüzbinlerce insanı "yok ince memet ağayı pandiklemiş, yok bihter behlül'ün götüne kaşağı sokmuş, yok anime, yok vampir hikayesi" gibi skim sokum hayal ürünü şeylerle gerçeklerden uzak tutmaya yarıyor maalesef edebiyat dediğimiz şey.

bi kitabevine giriyorsun ve binlerce aşk romanının arasından o çok değerli teorik kitaba ulaşamıyorsun. neden? çünkü gece gündüz yazar ve şair övüyorlar bize. yücelttikçe yüceltiyorlar. yok cemal süreya aslında tek y harfini şundan dolayı kaldırmış, yok ahmed arif acaip aşıkmış, nazım hikmet aslında bir dahiymiş diye diye dünyadaki bütün asosyallerin bu tarzda eser üretmelerine sebep oldular. ya sikeyim aşkını kafiyesini arkadaş. biz neden açız? neden daha iyi yönetilmiyoruz? neden bir yerlerde sürekli fakirler ölüyor? trafik kazalarını nasıl engelleriz? küresel ısınmaya kimler neden sebep oldu? gibi gibi binlerce önemli konu varken dostoyevski'nin betimlemelerini niye okuyoruz biz zorla. hadi okuduk diyelim, niye ortamlarda bunu anlatıyoruz sürekli amk. kime ne faydası var kiraz ağacının gölgesinde dinlenen raskolnikov'un, anasını sikeyim karamazov kardeşlerin.

özetle edebiyat bütün dünyanın başına bela olmuş bir cehalet yakıtıdır. okudukça ve ortamlarda karı kız düşürecem diye bunlardan bahsettikçe bu ateşi harlarsın.

bence sağ tarafta görünür bir yerde bir chat paneli olsa çok iyi olur. zaten sayımız az ve bu chat paneli aracılığıyla cahildaşlar olarak biraz tanışmış sosyalleşmiş oluruz. vakti zamanında (2006 falan) bir sözlükte vardı böyle bir şey.
özel mesaj neyine yetmiyo diyebilirsiniz fakat ortak bir sohbet alanı bambaşka yoldaşlar.

(bkz: fatih altaylı)

insanın en temel haklarından biri olan barınma hakkının önündeki en büyük engel olan gayrimenkul biriktirme ve bunu bir yatırım aracı olarak kullanmanın yarattığı çağ dışı bir cehalet. nasıl ki bir neandertal mağarasız mutsuz oluyorsa, günümüz insanı da mağarasız mutsuz olur. birey mutsuz olursa toplum da mutsuz olur. sktirgit araba al sat ya ev ne amk. ev biriktirmek nedir? bir insanın 600 dairesi nasıl olabilir arkadaş?
acilen devletin bu zenginlerin elindeki evlere fahiş vergiler uygulaması lazım. bu vergileri ödemek istemeyen zenginler de evleri satmak ister, o kadar çok satılık ev olunca da kimse alamaz. kimse alamayınca evler bunların götünde patlar. ev piyasası düşer. bu cehalete bir son vermek bu kadar basit işte.
özetle evsiz kimsenin kalmaması lazım. kira gibi bir saçmalığın artık son bulması lazım.

haklı ve desteklenmesi gereken bir harekettir. feministlerin bazı aşırılıklarını gündeme taşıyıp hareketin amacını sulandıran ve değersizleştiren yavşaklara bakmayın siz.

günün cahili sağ tarafta yer almalı.
ayrıca yazar profillerinde bir statü puanı ve adı olmalı.
atıyorum -600 (ismail türüt) gibi...

leydi falan görünce kadındır diye takip ettim. entrylerini sonra okudum. okudukça uzman bir cahil olduğunu anladım. sözlüğün hakkını fazlasıyla veriyor.

olay şu şekilde;
amerikanın orta doğu stratejisi ya da dinler tarihi hakkında çok ateşli bir tartışmaya girmişsiniz. devasa paragraflarla argümanlarınızı sunuyorsunuz ve karşıdan gelen cevap "sen önce dahi anlamındaki de'yi ayrı yazmayı öğren"

evet kesinlikle başka bir çaremiz kalmadı yoldaşlar. hepsini tek tek sikerek düzelteceğiz.

ankara'daki cehalet doğrusaldır yoldaşlar.
seküler tayfa cehaletin başlangıcını ulus olarak alır ve tunalı'ya doğru kalitenin arttığı iddiasında bulunur. mesela kızılay'da bi bira içme teklifine "ay orası barzo dolu ya tunus taraflarına gidelim" cevabı alıyorum son 5-10 yıldır. tunus'a ne zaman gitsem kendini aydın sanan seküler tayfanın suratına kusma isteği hasıl oluyor bende haliyle.
ben ise ankaradaki cehaletin zirvesi olarak kuğulu bölgesini görüyorum. ulus'a indikçe daha anadolulu, daha içten ve samimi insan sayısı artıyor. benim için kalite budur. mesela sakarya caddesi hala zirvedir benim gözümde. ankara'nın en elit yeri bence.